YOLSUZLUK,
Türkiye'nin en temel sorunlarından. AKP, yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyerek iktidara geldi. Fakat yolsuzlukla mücadelede bir strateji oluşturamadı bir türlü. Kararlı bir politika izleyemedi. Sadece polisiye tedbirlerle yolsuzlukla mücadele edilebileceğini sandı.
Günümüzde yolsuzluğun kaynağı, genellikle kamu kurumlarıyla yerel yönetimlerin yaptığı işlerdir. Birçok kurumla belediyenin yaptığı ihalelerde, mal ve hizmet alımlarında, hatta personel alımlarında dahi yolsuzluk yapıldığını söylemek mümkün. Bu ihalelerde, mal ve hizmet alımlarında, işin içinde genellikle ya AKP'liler ya da AKP'lilerin yakınları var.
Yolsuzluklar AMA kamu yöneticileriyle belediye başkanlarına sorarsanız, 'Bizde yolsuzluk yok' diyecekler. Çünkü, sadece rüşvetin yolsuzluk olduğunu sanıyorlar. Halbuki; personel alımında kayırmacılık yapmak da yolsuzluktur. Kamunun parasıyla yapılan bir işi daha ucuza yaptırmak varken, partilisine ya da eş dostuna daha pahalıya yaptırmak da...
Meseleye bu açıdan bakınca, özellikle belediyelerin yaptığı birçok işte yolsuzluk yapıldığı söylenebilir. Bu durum, ne yazık ki birçok belediye için geçerli. Duyduklarımız ve gördüklerimiz, AKP'li belediyelerde de durumun vahim olduğu yönünde. AKP'li belediyelerin yaptığı birçok işin ihalesi, ya AKP'lilere ya da AKP'lilerin yakınlarına veriliyor. Mal ve hizmet alımları, yine bu şekilde. Önemli bir kısmında belki rüşvet yok, ama yolsuzluk var. Çünkü, aynı kalitedeki bir mal ya da hizmeti daha ucuza almak varken, daha pahalıya almak, yolsuzluktan başka bir şey değil.
Partiden atmak
BÖYLE birkaç örneği ben bile biliyorken, Başbakan Erdoğan, 'Yolsuzluk yapanı partiden atarız' dedi. Başbakan, partisinin 2006 Yerel Kalkınma Toplantısı'nda söyledi bunu. Partisinin yerel yöneticilerinden bu konuya azami hassasiyet göstermelerini isteyerek, siyasetçileri sandığa gömenin yolsuzluk ve rüşvet olduğunu ifade etti.
Başbakan, ayrıca 'Gazete haberleriyle hareket etmeyiz. Ancak bunları ihbar kabul ederim, gereken teftişi de yaptırırım' dedi. Aslında, gazete haberlerine bakmalarına hiç gerek yok. Belediyelerin büyük olmayan ihaleleriyle mal ve hizmet alımlarına baksınlar yeter. Görecekler ki, birçoğunu daha ucuza yaptırmak mümkün. Kim ne derse desin, bugün yolsuzluk virüsü AKP'lilere de fena halde bulaşmış. Hem de, bazı AKP'lileri bile rahatsız edecek kadar. Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluklar üzerine geçen sene yazdığım yazıda, AKP'nin önünde iki yol olduğunu; ya virüsü kökten temizleyeceğini ya da göstermelik bir temizlik yapacağını söyledim. Fakat AKP, bu iki yoldan birini değil, üçüncü bir yol seçti: Yolsuzluk düzenine seyirci kalmak ya da görmezlikten gelme yolunu. AKP, bu yolu seçtiği gün, sonunu da hazırlamış oldu!
GEÇ KALMADAN…
15 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder