İzleyiciler

TRABZON DEMOKRATLARI

Fotoğrafım
TRABZON, Türkiye
DEMOKRAT ANAVATAN PARTİSİ İL TEŞKİLATI

10.08.2008

Siyaset yapmak gerekli



Yayla çocuğuyum
1959 yılında Yomra’nın Demirciler Köyünde dünyaya geldim. Nüfus kağıdı verilerine göre 1959 doğumluyum. Nüfus kağıtı verileri diyorum çünkü bizim zamanımızda Trabzon dışında doğduğunuz zaman nüfus kaydı yaptıramıyordunuz. Ben yaylada doğmuşum yayla çocuğuyum.

Girişimlerde bulundum
Gençlik dönemim demokrat geçti diyebilirim. 1981 yılında Kimya Fakültesini bitirdim. Hemen akabinde askerlik kararı aldım ve askere gittim. Askerlik görevimi tamamladıktan sonra Anavatan Partisinin tek başına iktidar olduğu dönemlerde bende iş arayışına girdim ve Ankara ya gittim. İş için Trabzon Çimentoya, Rize Araştırma gibi birkaç yere iş başvurusunda bulundum. O dönemlerde bizim çok çevremiz yoktu daha doğrusu torpilimiz yoktu. O yüzden kendimizi yeterince ifade edemiyorduk. Buna rağmen ben baya girişimlerde bulundum. Müracatlardan bir netice alamadım. Daha sonrasında Çukurova ithalat ihracattın bir gazete ilanı vardı pazarlama elemanı arıyordular. Bu ilana da başvurdum. Diğerlerinde olduğu gibi daha sonrasında buradan bir davet geldi ve Ankara ya gittim. Trabzon’dan da referans olan arkadaşlar oldu sağ olsunlar Ankara gittim ve Çukurova ithalatın genel müdürüyle görüştüm ve neticesinde doğu Karadeniz bölgesinin satıştan sorumlu elemanı olarak işe alındım. 1984 yılında Çukurova gurubuna bağlı Caterpiller iş makinalarının satış ve yedek parçalarıyla alakalı satış temsilcisi oldum.
Anavatan Partisini beğeniyordum
1984 ile1994 yılları arasında Caterpiller iş makinalarının Doğu Karadeniz temsilcisiydim. Satış elemanı olarak başladığım görevimi bölge müdürü olarak 1994 yılında bıraktım. Bu sekiz dönem içerisinde bölgeyi tanıdım ve Trabzon’a tanındım sektörde. Türkiye’ye tanınma fırsatım oldu ve piyasayı öğrendim. 1994 yılında Tansu Çiller hanımın iktidarı döneminde dört Nisan kararlarından sonra Çukurova ithalatta 13- 14 ilde temsilciliklerini kapatmak durumunda kaldılar ve Trabzon şubesi de kapanmak durumunda kaldı. Bana bu dönemde patronumuz ve genel müdürümüz Mehmet Emin Karamehmet İstanbul’a gelmemi istedi. Yalnız ben taraftar olmadım Çünkü bölgeyi çok iyi biliyordum. Trabzon’u, Gümüşhane’yi, Rize’yi iyi biliyordum yani potansiyelim bu bölgede olduğu için İstanbul’a ve Ankara’ya gitmeyi çok istemiyordum. Şube kapandıktan sonra şubenin bayi şeklinde devamı için talepte bulundum. Sağ olsunlar onlarda uygun gördüler ve o dönemde çalışanları da işten çıkarmamak koşuluyla Mert makinayı kurdum. Bu dönemde çeşitli firmalarla çalıştım ve Sabancıya bağlı Temsa’nın Türkiye’de ki ilk yedek parça bayisi oldum. Resmi olarak 96 yılına denk gelir yalnız 94 den beri gelen bir süreçti. Sabancıya bağlı iş makinaleri gurubunun bayiliği bu dönemde ülke gündemini sarsıyordu. Bu sarsıntıyı yakinen takip ediyorduk ve herkes gibi bizde etkileniyorduk. Gelişmelerden Anavatan Partisinin seksen dörtle seksen yedi yılları arasındaki çalışmalarını beğeniyordum. Özelliklede Özal’ın açılım politikalarını çok beğeniyordum. Bizimde ticarette bulunduğumuz dönemler olduğu için yakinen ilgileniyorduk gelişmelerden.
Ekonomik kaygısı olmaması gerek
Bu dönemler de ne kadar etkilenmiş olsak da Anavatan Partisinden Özal’ın çalışmalarından benim tüm parti ve guruplardan ticaretle uğraşmış olmam dolayısıyla tanıdıklarım yakinen görüştüklerim olmuştur. Dolayısıyla rijit olmamıştım. Ticaret yaptığım için müşterilerin bakışları açısında bağımsız olmak gerektiğini ayrıca siyaset yapan insanın maddi açıdan bağımsız olması gerektiğini düşünmüşümdür halada düşüncem aynıdır. Yani siyaset yapan insanın ekonomik kaygısının olmaması gerekir.
Siyaset yapmak gerekli
Dolayısı ile hakikatten ekonomik olarak siyaset yapan insanların bir yerlere bağımlı olduğu vakitte alacakları kararlarda o bağımlılığın etkisi olabileceğini düşündüğüm için bu ön koşulu kendime de koymuşumdur. Ama geldiğimiz noktada gözlemliyorum. Türkiye’de ekonomisi kendi kendine yeterli olabilen kişi sayısı zaten çok az dolayısıyla bu düşüncenin çokta doğru olmadığını, insanların ekonomik sıkıntıları olsa dahi ülkenin sorunları çözümü noktasında mutlaka siyaset yapmaları gerektiğini gözlemliyorum.
Siyasete sıcak bakmadım
Şudur sizi birileri finanse etse de siz doğru şeyleri savunup yapıyorsanız. Belki sizi finanse edenlere zarar verecek olsa bile neticesinde ülkeye kazanım sağlayacağı için sizden beklentisi olanları bile mutlu eder, tatmin eder düşüncesiyle o düşüncemde bir revizyon yaptım. Şimdi geldiğim noktada bunu yapıyorum ama o dönemlerde onu düşünüyordum. O noktada onun için siyasete sıcak bakmadım neticesinde çalışan insanlardık ekonomimiz yeterli değildi. Dolayısıyla siyasette de uğraştığımız vakit büyük zamanımızı oraya harcadığımız vakit ticaretimizden geri kalacak ekonomik sıkıntılar yaşayacaktık.
Orta direk kalmadı
Baktığınız vakit ülkelerin geçtiği süreçler bu. Bizde bu süreçlerden geçiyoruz. Eskiden rahmetli Özal’ın orta direk dediği kesim yok oldu. Şimdi yukarıdakiler ve aşağıdakiler oluştu neticesi bu süreç bizim siyasetle ilgilenmemizi sağladı. Bu sürecin yaşanacağını ben 2002 yılından görmüştüm keşke yanılsaydım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi keşke Özal gibi reformis önceden iktidara geldikleri vakit neyi yapıp nelerle oynayacaklarını bilen bir ekip olsalardı. Türkiye bugün hala içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları yaşamazdı. Ama bunu birilerinin çıkıp söylemesi lazım. En azından iktidarı da yönlendirmek adına ortaya koyması lazım.
İstifa ettim
Ben bu manada Trabzon için kendimi sorumlu hissettim bu teklif bana geldiği vakit Anavatan Partisinde yöneticiliği kabul ettim. 2003 yılında bundan sonraki süreçte bir dönem yönetim kurulu üyeliği daha sonra il başkanı, belediye başkan adayı olarak ve tekrar il başkanı olarak görev yaptım. En sonunda işte tekrar bir il kongresiyle tekrar il başkanlığını aldım ve bölünmüş demokratik çatıyı toparlamak için Doğruyol ve Anavatan Partisinin birleşme kararları 5 Mayıs deklerasyonun arkasında durdum. O süreçte sağlıklı bir şekilde ilerlemeyince ve bundan da kendimi de sorumlu hissedince siyasetten 04 Haziran 2007 tarihinde ayrılma kararı verdim. Şimdide artık işimize gücümüze devam ediyoruz.
Sorunlar benim için önemlidir
İnsanların siyasette yer almak istemeleri başka bir şey toplumun onları siyasete sürüklemesi başka bir şey. Şimdi ben bu ülkenin vatandaşıyım. Trabzon’un evladıyım. Trabzon un ve ülkemin sorunları benim için çok önemlidir. Benim bir katkım olacağını gördüğüm noktada hiç kimsenin tavasusuna da gerek kalmadan oranın emir eri olurum. Yani baktığınız vakit size mevcut yapı içerisinde bir ihtiyaç yok siz kendi üzerinizdeki rolleri düşünüyorsanız o işi kendime yakıştıramam. O manada bir siyasi yapılanmanın içerisinde olmam ben şunu söylüyorum. Topluma rağmen siyaset yapılmaz toplum benim siyasette olmamı istiyorsa bana onu bir şekilde hissettirir ben o nokta da zaten geri adım atmam hiçbir zaman da atmadım risk almayı severim.
Fahrettin AKSOY(YOMRA HABER)

Hiç yorum yok: