MADALYONUN DİĞER YÜZÜ.....

Gün geldi ve bazılarına göre ‘’tarihi karar’’ açıklandı. Gerçi bizlere göre karar tarihi bir nitelik taşımıyordu. Nede olsa sonucun bu şekilde seyir alacağı belliydi. AKP kapatılmadı ve uyarı niteliğinde bir ceza ile –hazine yardımının yarısı kesilerek- sonuçlandı.

Kapatma davası süreci yasal bir seyir almaya başladığı günden itibaren, kapatma davasının sonucu hakkında bir öngörüde bulunmuştuk. AKP’nin kapatılmayacağı yönündeki tahminlerimizi belirtmiştik. Ve beklentilerimiz gerçekleşti.
Önemli durum ise bu süreç içerisinde cereyan eden olaylar ve kapatma davasının halk üzerinde oluşturduğu intibadır. Bu durumu değiştirmek, Türk siyasi hayatı için önem arz etmektedir.

Bunlar nelerdir?
Kapatma davası ekonomik sıkıntıları, dış siyasetteki açıkları, bazı özelleştirmelerin (Başkent EDAŞ ve SEDAŞ satıldı. Medyada ciddi manada yer bulmadı. AK Parti kapatma davası ve Ergenekon Operasyonu’nun gölgesinde kaldı) göz ardı edilmesini sağlamış ve insanlarda yine AKP’ye karşı mağduriyetle beraber yeni bir sempati havası yaratılmıştır.

Yıllardır süre gelen politikaları olan ‘’toplum üzerinde mazlum psikolojisi yaratma’’ yine başarıya ulaşmış, bu milletin ise mazlum olanın sırtını ovma, yanında olmak gibi duyguları yeniden harekete geçirilmiştir. Ortada mağdur olan halkın ta kendisi, ama bunu ne zaman fark eder benim güzel insanım, Allah’a kalmış…
Kapatma davası gerekçeleri içerisinde dini olguların bulunması bazı çevrelerce istismar yoluna gidilmiş, halkın bazı kesimlerinde ‘’din ile uğraşıyorlar’’ havası yaratılmıştır. Ve yine bazı kesimlerce ‘’dinin temsilcileri’’ noktasında addedilen ve kapatma davası ile bu durumun merkezine getirilen AKP, bu durumdan yine nemalanmıştır.

Ekonomik verilerin hiçbir şekilde iyi bir seyri olmamasına rağmen, kapatma davası kullanılarak verilen zamlar, gösterilen enflasyon oranlarının yanlış yansıtılması göz önüne getirilmemiştir. Ve zamlar ise yine kapatma davasına endekslenmiş gibi gösterilerek, ekonomide kötüye gidişin nedenleri bir şekilde saklanmıştır. Halkın büyük bir çoğunluğunda da yaşanan zamların nedeni kapatma davası intibası uyandırılmıştır. Pirincinden bulguruna varana kadar birçok temel tüketim maddesinde gerçekleşen ve yaklaşık olarak % 100’leri bulan artışlar davayla ilişkilendirilmiştir.
Dış siyaset ise daha can alıcı hale bürünmüş, AB ve ABD iç işlerimize iyice yönlenmiş, bütün her şey ‘’Avrupa Birliği uyum yasaları’’ çerçevesinde basiretsizliğe ve tek yanlı bağlılığa doğru sürüklenmiştir. Kapatma davası sürerken AB ve ABD’den gelen açıklamalar, siyasetin seyrini belirleme yönündeki beyanatları bunun açık örnekleridir.

Kapatma davası ülkede birçok durumun göz ardı edilmesini sağlamıştır. Kapatma davası sonucunun demokrasi adına getirdiği güzelliğin dışında ayrıca bir sevindirici noktası vardır ki; o da AKP’nin yaklaşan seçim öncesi mağdur rolünü oynamasına fırsat verilmesi engellenmiştir. Kalan zaman zarfında, şu ana kadar yapılmış olan mağdur politikasını yenmek için iyi bir fırsat hâsıl olmuştur. Bu süreç iyi değerlendirilmelidir.

Siyasilere ciddi manada işler düşmektedir. Yaklaşan yerel seçimler öncesi AK Parti’nin tazelemiş olduğu mağdur intibası ve halkın bir kısmında oluşan din ile uğraşıldı kaygısı yenilmelidir. Türkiye’nin geleceğe daha net bakabilmesi adına ve ülkeyi düzlüğe çıkarabilmesi için bu önde gelen gerekliliktir. ALINTI...HABER DOKUZ Demirhan Çıracı
demirhanciraci@haberdokuz.com