İzleyiciler

TRABZON DEMOKRATLARI

Fotoğrafım
TRABZON, Türkiye
DEMOKRAT ANAVATAN PARTİSİ İL TEŞKİLATI

21.08.2008




İZMİT /Darıca'daki Sahtecilik Doğrulandı
Komisyon, Nalbant ile AKP'li İmran Yüksel arasında menfaat ilişkisine dayalı usulsüzlük olduğui kanaatine vardı

Darıca Belediyesi'nde geçtiğimiz mart ayında ortaya çıkarılan 'sahte fatura' yolsuzluğu gündeme bomba gibi düşmüştü. Belediye personelinin gereksinimi olan ve değeri 7.750 YTL'yi bulan derimont alımı için belediyeye 48.101.57 YTL'lik fatura kesilmişti. Hem de sahte fatura. Belediyeye bu konuda teklif veren bir firmanın ünvan bilgilerinden yola çıkılarak hazırlanan sahte faturayla, belediyenin kasasından tam 48.101.57 YTL çıkış yapılmıştı.


Komisyon kurulmuştu Gebze'de yayın yapan Yeni Zemin gazetesinin ortaya çıkardığı sahte fatura yolsuzluğuna cumhuriyet savcılığı el koymuş, soruşturma başlatmıştı. AKP'li Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak da yolsuzluğun araştırılması amacıyla belediye bünyesinde bir komisyon kurmuştu. Başkan Karabacak düzenlediği basın toplantısında komisyonun raporunu kamuoyuna açıklayacağını belirtmesine rağmen, rapor apar topar savcılığa teslim edilmişti.
Suç duyurusuÖte yandan, derimont ihalesine girmemesine rağmen şirket bilgileri sahte faturada kullanılan Saygınlar İş Güvenliği firması da suç duyurusunda bulunmuştu. Firmanın sahibi Gürbüz Saygın, "Darıca Belediyesi'ne fatura kesmiş değiliz. Hukuki yollara başvuracağız. İtibarımızı zedeleyen kimse yasal hakkımızı arayacağız" demişti. Sahte fatura olayına adı karışanlardan birinin de AKP'li eski meclis üyesi İmran Yüksel olduğu ortaya çıkmıştı.
5 sayfalık raporDarıca Belediyesi'ndeki sahte fatura olayını ortaya çıkaran Yeni Zemin Gazetesi, belediyenin kurduğu komisyonun raporunu da ele geçirdi.


Darıca Belediyesi Başkan Yardımcısı Olcay Uslu başkanlığında F. Bengü Yamen ve İlknur Karaduman'dan oluşan üç kişilik komisyonun bir haftalık çalışma sonrası hazırladığı beş sayfalık raporun kanaat bölümünde çok ilginç notlar var. Komisyon, belediyenin satın alma sorumlusu Hayati Nalbant ile o sırada belediyenin meclis üyesi olan İmran Yüksel'in 'menfaat ortaklığı sebebiyle usulsüz işlemler yapmış olabilecekleri' kanaatine vardı.


Raporda neler var? Komisyonun raporunda, o dönemde AKP'li belediye meclis üyesi İmran Yüksel ile satınalma sorumlusu Hayati Nalbant'ın 'menfaat ortaklığı sebebiyle usulsüz işlemler yapmış olabilecekleri' iddiasının yanı sıra ihale dosyasındaki belgelerde bulunan imzaların sahte olabileceği görüşüne de yer verilmiş. Görüşüne başvurulan ve ifadeleri imzayla sabitlenen Hayati Nalbant, İmran Yüksel ve mali hizmetler müdürü Muhammed Akşit'in ifadelerinden sonra, 01.04.2008 tarihli, 1218 sayı numaralı raporun 'sonuç ve kanaat' bölümüne komisyon üyeleri şunları yazmış:

SONUÇ VE KANAAT: "Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda, belediyede alınan bir mal ihalesinde, belediyenin satın alma sorumlusu olan Hayati Nalbant ile o sırada belediyenin meclis üyesi olan İmran Yüksel'in kendi aralarında gelişen bir menfaat ortaklığı sebebiyle usulsüz işlemler yapmış olabilecekleri, dosya kapsamındaki belgelerde Saygınlar İş Güvenliği şirketinin imza sirkülerinde bulunan imzanın diğer evraklarda bu imzadan farklılık gösterdiği, ancak farklı imzaların kime ait olduğu hususundaki bir araştırmanın komisyonumuzun yetkisini aştığı, bu konunun daha sağlıklı olarak soruşturulmasının Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle olayın hukuki soruşturulmasının yapılmak üzere konunun Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ettirilmesinin doğru olacağına, konunun gereği yapılmak üzere başkanlık makamına bu haliyle sunulmasına komisyon üyelerinin oybirliğiyle karar verilmiş olup, iş bu tutanak müştereken imzalanmıştır." Kom. Başkanı Olcay Uslu, Kom. Üyesi F. Bengü Yamen, Kom. Üyesi İlknur Karaduman.

Mali hizmetler müdürü Muhammed Akşit'in ifadesi: "Belediyenin işçilerle yapılan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre işçi personele 2005 yılı içinde bir kısım giysi v.s. verilmesi gerekiyordu. Bu amaçla belediyenin satın alma birimince ihaleyle mal alımı usullerine göre dosya hazırlandı, gerekli ilanlar yapılarak ihaleye çıkıldı. İhale aşamasındaki işleri satın alma sorumlusu Hayati Nalbant takip etmekteydi. Normal prosedürde bir ihale dosyası ödeme için muhasebeye getirildiğinde önce muhasebe servisindeki görevlilerce dosya kontrol edilir, eksik ve noksan yoksa ödeme belgeleri düzenlenir ve imza edilmek üzere bana getirilir. Ben de ödeme belgelerini imzalarım. Bahse konu olan bu prosedürü şu an tam olarak hatırlamam mümkün değildir. Ancak hatırladığım kadarıyla, ihaleye konu edilen malların belediyeye tesliminde firmanın bir gecikmesi olmuştu, bu nedenle satın alınan mallar ihaleden bir süre sonra gecikmeli olarak belediyeye teslim edilmişti. Daha sonra belediyenin satın alma sorumlusu olan Hayati Nalbant'ın bana, "Bu ihaleyi kazanan firmanın, belediye meclis üyemiz olan İmran Yüksel'in bir tanıdığı olduğunu, malın tesliminde gecikmeler yaşanınca İmran Yüksel'in araya girerek firmadan malları alıp getirdiğini ve belediyeye teslim ettiğini" söylemişti. Bu şekilde belediyeye getirilen, teslim alınan mallarda bir eksiklik veya sözleşmeye aykırılık yoktu. Bu yüzden ihale bedelinin ödemesi için satınalma sorumlusu tarafından dosya tamamlanarak dosyanın ilgili fotokopileri bir üst yazısıyla mali hizmetler müdürlüğüne gönderilmişti. İlgili görevlilerce kontrolü yapılıp ödeme belgesi düzenlenmiş, servisteki elemanlarca paraf yapılıp en son bana getirilmiştir. Bu nedenle aynı belediyede hem satınalma birimindeki elemanların incelemesinden hem de mali hizmetler müdürlüğünde benden evvel ki aşamada evrak kontrolü yapan görevlilerinin kontrolünden geçen bir dosya tarafımca yeniden incelenmesi gerekirse de bazen iş yoğunluğundan dolayı ve mesai arkadaşlarıma güvenden dolayı o an tam incelenmemiş olabilir, bunu tam olarak hatırlamıyorum. Ancak bahsedilen malzemeler eksiksiz olarak belediyece teslim alınmıştı ve işçi personele imza karşılığında teslim edilmişti. Bu ihale dosyası zaten Sayıştay denetiminden geçmiş, herhangi bir hata görülmemiştir. Yani herhangi bir kamu zararı söz konusu değildir. Ödeme emri belgesi ve çek, ihaleyi alan firma adına düzenlenmiştir. Satın alma sorumlusu Hayati Nalbant ile meclis üyesi İmran Yüksel'in tamamen kendi aralarında olan ve komisyonumuzun bana söylediği olaylardan bilgi sahibi değilim. 27.03.2008"
Satın alma sorumlusu Hayati Nalbant'ın ifadesi:


Öte yandan raporda komisyonun bir kez daha ifadesine başvurduğu Hayati Nalbant ise ikinci beyanında adeta hafıza zorluğu çekiyor. İşte raporun son bölümünde Nalbant'ın kayda geçen ifadesi; "Ben ihale dosyasını tam olarak hatırlamadım. Hatırladığım kadarıyla dosyada hiçbir eksiklik yoktu. Şu an dosya içinde ihale komisyonu tutanaklarının (ihale komisyonu görevlendirme yazısı, komisyon tutanaklarının ve komisyonun ihale kararının) neden olmadığını bilemiyorum."
AKP'li eski meclis üyesi İmran Yüksel'in ifadesi:

O dönemde AKP'li belediye meclis üyesi olan İmran Yüksel'in ifadesi şöyle: "Gazete haberinde bahsi geçen ihalenin yapıldığı 2005 yılında ben Darıca Belediyesi'nde meclis üyesiydim. Belediyenin işçilere verilecek olan bir kısım giysilerin alımına ilişkin ihale sürecinde, ihaleye giren ve kazanan Saygınlar İş Güvenliği Ltd. Şti.'nin ihaleye teklif vermesi konusunda ben görüştüm.


Bu firma daha sonra ihale için dosyayı satın almış, daha sonra da teklif mektubunu belediyeye vermiştir. İhale komisyonunca teklifler açılmış ve ihaleyi bu firma almıştır. Komisyon kararından sonra belediyenin satınalma birimi sorumlusunca sözleşme hazırlanmış, firma yetkilisi sözleşmeyi imzalamış, sonra da başkanlık tarafından sözleşme imzalanmıştır. Ben bu işin bu boyutlarını resmi prosedürün böyle olmasından dolayı biliyorum, yoksa bu işlerin hepsi benim yanımda yapılmış değildir. Saygınlar İş Güvenliği Ltd. Şti. bu ihaleden dolayı belediyeye teklif ve diğer evrakını teslim ettikten ve ihale bu firmaya kaldıktan sonraki aşamada, firmanın yetkilisi ile belediyenin satınalma birimi sorumlusu olan Hayati Nalbant arasında bir kısım konuşmalar geçmiş, bu firma Hayati'ye, bu işten vazgeçtiğini söylemiş, evrakını da almadan gitmiş. Bu aşamadan sonra Hayati Nalbant kendi başına bu ihale işindeki prosedürü devam ettirmiştir. Oysaki bu aşamada satınalma sorumlusunun ihaleyi iptal edip geçici teminatı yakması gerekirdi. Daha sonra Hayati Nalbant bana hitaben "Senin tanıştırdığın firma ile iplerim koptu" dedi. Ben de "Şimdi ne olacak, malı belediyeye veremeyecek mi?" dedim. Hayati de "Hallederiz" dedi. Ben de aynı malları bu sefer İst/Laleli'deki bir firmada buldum, gittim, görüştüm, aynı fiyata vereceklerini söylediler. Bunu Hayati'ye söyledim. Hayati bana, "Orası sana mal vermez, karşısında belediyeden resmi birini görmek ister" dedi ve sonraki günlerde Laleli'ye giderek o firma ile görüşmüş. Sonraki günlerde ben gidip Laleli'den malı alıp getirdim ve belediyenin satınalma komisyon üyesine makbuzla teslim ettim. Ancak satın alınan bu mala ait dosyada bana gösterilen 14.11.2005 tarihli 48 nolu fatura ile bir ilgim ve alakam yoktur. Faturadaki yazılar da bana ait değildir. Malların tesliminden sonra belediye tarafından ihaleyi kazanan Saygınlar firması adına çekle ödeme yapılmıştır. Laleli'deki mağazadan alınan malların bedeli için ben o firmaya hatır çekleri verdim, bedellerini de ödedim. Belediye ise ihale ile satın almış olduğu malları teslim almış ve satın alma bedelini de usulünce, ihaleyi alan firmanın emrine yazılan çeklerle ödemiştir. Yani kamu zararı oluşmamıştır. Olayın anlattığım bu şeklinde yapılan hatalardan tamamıyla Hayati Nalbant ve ben sorumluyum. Hayati Nalbant'ın belediyedeki görev yerinin değiştirilmesinden sonra bu bilgilerin onun tarafından dışarıya sızdırıldığını düşünüyorum. Haberdeki diğer hususlardan bilgim yoktur." alıntı/Darıcahaber

Hiç yorum yok: