2002 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde seçmen, iki partiye görev verdi. AKP ye ülke yönetimi için, CHP ye ise muhalefet ve denetim misyonunu 5 yıllığına devir etti. Yani AKP ve CHP ülkeyi daha iyiye götürme, milletin ve memleketin menfaatini korumak üzere seçmen tarafından vazifelendirildi. Ancak her iki partide meclise üçüncü bir parti girmemesi için milleti kutuplaştırmaya yöneldi. Oy derdine yapılan bu siyaset ile; Dindar olanlar ve laik olanlar şeklinde vatandaşımız kutuplaşmaya yöneldi. Halbuki bu ülke topraklarında yaşayan herkes, hem laik ve Atatürkçü, hem de maneviyatına değer veren bir yapıya sahipti. Merkez dediğimiz siyasi yapı ortadan kalkmış onun yerine insanları kutuplara yönelten ve kardeşi kardeşe düşman yapan bir ortam yaratılmıştı. 5 yıllık sürecin sonunda 11. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP ve CHP nin kutup politikaları yüzünden siyaset ülke de kilitlendi. YÖK Başkanı Sayın Erdoğan Teziç"in 1980 li yıllarda ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, toplantı açılış yeter sayısı 2/3 çoğunluktur. Yani 367 rakamıdır söylemi, günümüzde Sabih Kanatoğlu tarafından gündeme taşınmış ve Yargı çevrelerinde tartışmalara rağmen yer bulmuş ve 11. Cumhurbaşkanlığı 1. tur seçiminden sonra CHP tarafından Anayasa mahkemesine taşınmıştır.
Aslında demokrasinin mahkemeye taşınması doğrumudur! Bence bu konu tartışılmalıdır. Ülkeyi kilitleyen partiler acilen seçime gitmeli halka müracaat etmelidir. Her ikisinin iddiası da iktidara kendilerinin geleceğidir. O zaman daha niye beklenmektedir! Halkın seçtiği meclis kilitlendiği anda tekrar millete müracaat edilmelidir. 1. tur oylamada Sayın Mehmet Ağar" ın partisindeki 3 milletvekilinden 2 si ne sahip olamaması ve hatta bunlardan birisinin kalkıp TBMM kürsüsünden konuşma yaparak partisinin demokrasi anlayışına karşı çıkması, DYP"nin karizmasına gölge düşürmüştür. Bölünmesi ve milletvekillerine sahip olamayacağı konusunda toplumun görüş birliğinde olan ANAVATAN" ise Sayın Erkan Mumcu liderliğinde çok önemli bir sınav vermiş bölünmeyerek ve birlikte hareket ederek Erkan MUMCU" nun liderliği ve gurup oldukları konusunda topluma net bir mesaj vermiştir.
ANAVATAN" dan beklenen anahtar olma görevi sorumluluğu aslında haddini aşan bir matematiksel iddiadır. 2002 de halktan yetki alamayan ANAVATAN. Bağımsız seçilen milletvekilleri ile partilerinin yönetimlerinde çözüm önerilerini göremeyen sayın milletvekillerinin bir araya gelmesi, yapılacak seçimlerde ülkenin ve vatandaşın menfaat ile hakları için oluşmuş dinamik bir yapıdır. ANAVATAN asla çilingir olarak tanımlanmamalıdır.
CHP ise her geçen gün toplumu ayrıştıran ve kutuplaşmaya yönelten politikaları ile AKP"nin ekmeğine yağ sürmektedir. Sayın Deniz Baykal"ın her konuşması AKP ye puan kazandırmaktadır. Millete söylediklerini gerçekleştirememesine rağmen hala yapılacak seçimlerde birinci parti olacağı iddia edilen AKP en büyük desteği CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal"dan almaktadır. Aslında her iki lider bir araya gelerek toplumda kriz yaratmayacak yeni bir aday belirleyebilirler.Milli Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül ise, Devlet bürokrasisinde önemli deneyimleri olan yine kimsenin muhalefet edemeyeceği önemli bir isimdir. Yine modern kadın tanımlamasına uyacak bir isimde Devlet Bakanı Nimet Çubukçudur. Bu kriz bence bu iki isimle aşılabilir. Buna yeni isimlerde ilave etmek mümkündür. Bu önerilere itirazı sadece CHP yapacaktır. Çünkü o böyle bulanık kriz dönemlerinden bir CHP linin Cumhurbaşkanı olması konusunda israrlıdır. Bu ısrara, ANAVATAN Genel Başkanı Sayın Erkan MUMCU "Anayasaya bir madde ilave edelim. Cumhurbaşkanı sadece CHP"lilerden olmalı" diye mizahi bir yaklaşımda da bulunmaktadır.
Yapılacak seçimlerde eğer iddia edilen DYP-ANAVATAN birlikteliği gerçekleşecekse, yani ANAYOL oluşacaksa, iktidar için önemli bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır. Yapılan anketlerde, ANAYOL Ağar"ın liderliğinde olacaksa; %17, Erkan MUMCU"nun liderliğinde olacaksa; %20 oy beklenmektedir. Bu yapının içinde DSP nin de yer alması CHP yi barajın altına itecek ve bu oluşum %24 ile TBMM"de yer alacaktır.İlhan Kesici, Cem Kozlu gibi toplumda sempati beslenen siyasilerinde bu oluşumda yer almaları ve aday belirlemelerinde toplumda erezyona uğramamamış ve yörenin sevilen insanlarının yer alması ile ANAYOL iktidar alternatifidir.
Bence toplumdaki tıkanıklarda çözüm seçmendir. Oluşacak yeni krizlerin sebebi de sandığa gitmeyen vatandaşlarımızdır.
GEÇ KALMADAN…
15 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder